

Elektrikli araçların çevre dostu yapıları, sessiz sürüş karakteri ve sıfır emisyon konumlandırması, onları otomotiv sektörünün dönüşümünde merkez noktaya taşıyor. Ancak son günlerde sosyal medyada paylaşılan videolar, elektrikli otomobillerin yolcu kabininde “yüksek radyasyon yaydığı” iddiasını yeniden gündeme getirdi. Bu iddialar, hem tüketicilerin satın alma kararlarını hem de markaların iletişim stratejilerini etkileyebilecek ölçekte geniş bir tartışma alanı yarattı.
Radyasyon, elektromanyetik alan (EMF), elektrikli araç batarya yapıları ve motor mimarisi gibi teknik kavramların doğrulukla değerlendirilmesi, özellikle Türkiye pazarı gibi hızla büyüyen segmentlerde kritik önem taşıyor.
Aşağıdaki analiz, sorunun teknik temelini, rakip teknolojilerle kıyaslamayı, küresel ve Türkiye özelinde pazarlama etkilerini, bilimsel veri setlerini ve 2025 sonrası öngörüleri profesyonel bir perspektifle ele alıyor.

Elektrikli araçlarda elektromanyetik alanın temel kaynakları şunlardır:
Yüksek voltajlı batarya paketleri
Inverter ve güç kontrol birimleri
Elektrikli motor stator/rotor yapısı
Şarj sistemleri ve kabloları
12V yardımcı devreler ve infotainment modülleri
EMF seviyesi; akım yoğunluğu, frekans, kablo ekranlaması, batarya dizilimi, gövde tasarımı ve manyetik zırhlama kalitesine göre değişir. Modern elektrikli araçlarda bu alanlar ISO 11451, ISO 11452 ve IEC 62764-1 gibi global elektromanyetik uyumluluk (EMC) standartlarına göre test edilir.
Sosyal medyadaki videolarda kullanılan cihazların çoğunun:
Frekans bandını ayırt edemeyen
Manyetik ve elektrik alanı birlikte ölçen
Kalibrasyon sertifikası bulunmayan
Araç çalışırken gerekli referans noktaları (A-B-C sütunları, koltuk bölgesi, batarya üst hattı) dikkate alınmadan kullanım sonucu
yanıltıcı sonuçlar üretmesi çok olağandır.
Uluslararası limitler (ICNIRP ve IEEE):
Magnetik alan için 100 µT altında
Elektrik alanı için 5000 V/m altında
değerleri güvenli kabul eder.
Modern EV’lerin çoğu:
Sürücü bölümünde: 0.1 – 2.0 µT
Arka koltuk bölgesinde: 0.5 – 3.0 µT
Batarya tüneli çevresinde: 3 – 5 µT
aralığında ölçüm verir ve bu değerler güvenlik sınırlarının katbekat altındadır.
Uygun bir EMF testinin özellikleri:
Araç hareket halindeyken ölçüm
5 farklı referans noktası
Kalibre edilmiş cihaz
0–3000 Hz frekans aralığı ayrıştırması
Metal gövde ve kablo güzergâhının etkisinin modellenmesi
Standartlara uymayan videolarda çıkan “anlık sıçramalar” gerçek bir sağlık riski olarak kabul edilmez; genellikle kablo/kaynak yakınlığına bağlı mikro titreşim değerleridir.

Aşağıdaki tablo, segmentteki üç yaygın teknolojinin ortalama EMF değerlerini teknik literatürden türeyen güvenli aralıklarla karşılaştırır:
| Teknoloji | Ortalama EMF (µT) | Ana Kaynak | Değerlendirme |
|---|---|---|---|
| Tam Elektrikli Araç (BEV) | 1–5 µT | Batarya + motor | Güvenlik limitinin çok altında |
| Hibrit Araç (HEV/PHEV) | 2–8 µT | Motor + inverter | Değerler BEV’e yakın; kabin içi farklılaşabilir |
| Benzin/Dizel İçten Yanmalı | 0.5–3 µT | Alternatör + kablo tesisatı | EMF yine mevcuttur; “sıfır” değildir |
Bu tablo, elektrikli araçların EMF açısından hibritlerden daha riskli olmadığı, hatta bazı içten yanmalı modellere kıyasla daha stabil kablo güzergâhına sahip oldukları için daha düşük yayılım gösterebildiğini ortaya koyuyor.
2025 sonrasında markaların yükselen odağı:
Kablolama yapısının 3’üncü nesil silikon karbür inverterlere göre optimize edilmesi
Batarya paketlerinde modüler ekranlama
Gövde altı kablo güzergâhında aktif zırhlama
Hafifletilmiş yüksek akım baraları
olacak. Bu trendler EMF değerlerini düşürmeye devam edecek.
ABD ve Avrupa’da EMF tartışmaları dönemsel olarak gündeme gelse de düzenleyici kurumların (NHTSA, EuroNCAP, ICNIRP) resmi açıklamaları şu çerçevede:
Elektrikli araçlarda EMF seviyeleri insan sağlığına zararlı seviyelerde değildir.
Ürün sertifikasyon süreci, EMF için çok katmanlıdır.
Markaların bu testlerden geçmeyen araçları satışa sunması mümkün değildir.
Bu nedenle “yüksek radyasyon” tartışmaları teknik karşılığı olmayan viral içerikler ölçeğinde kalır.
Türkiye, 2023–2024 arasında elektrikli araç satışlarında %700’e yakın bir büyüme kaydetti. 2025 sonunda pazar payının %12–15 bandına ulaşması bekleniyor. Tüketici davranışında dikkat çeken başlıklar:
Sessizlik ve düşük işletme maliyeti avantajı ön planda.
Fiyat farkı ÖTV nedeniyle büyüse de operasyon maliyeti elektriklilerin lehine.
EMF gibi teknik tartışmaların kısa vadeli bilgi kirliliği yaratma potansiyeli var ancak satışları doğrudan sarsması beklenmiyor.
Türkiye’de resmi EMF ölçümünü yapabilecek cihaz kalibrasyonu ve sertifikasyonu BTK & TÜBİTAK iş birliği ile gerçekleştirilebiliyor.

Elektrikli araçların ortalama Türkiye fiyatı 2025 itibarıyla:
B segmenti: 1.2–1.6 milyon TL
C segmenti: 1.6–3.0 milyon TL
SUV segmenti: 2.5–5.0 milyon TL
Tüketiciler fiyat/performans kıyasında batarya kapasitesi, motor gücü ve şarj altyapısını EMF tartışmasından çok daha öncelikli görüyor.
EMF gündemi, sosyal medya kaynaklı bir “geçici şüphe” yaratsa da kurumsal markaların resmi test raporlarını açıklamasıyla bu etki genellikle hızla sönümlenir.
2025 sonrası elektrikli araçlarda EMF seviyelerini daha da düşürecek teknolojik inovasyonlar öne çıkacak:
Gövde içine entegre Faraday kafesi tasarımları
Batarya modüllerinde aktif ekranlama malzemeleri
Yüksek voltaj kablolarında çift katmanlı ekranlama
Motor sürücülerinde yüksek frekans harmonik optimizasyonu
Silikon karbür (SiC) tabanlı inverterlerin ısı ve EMF avantajları
Bu gelişmeler, sosyal medyada oluşan bilgi kirliliğini teknik olarak geçersiz kılmaya devam edecek.
Forumlar ve topluluk geri bildirimleri incelendiğinde:
“Videolara rağmen araç içinde hissedilir bir fark yok.”
“Yabancı bağımsız testleri izlediğimde rakamların güvenli olduğunu görüyorum.”
“EMF konusu daha çok cihaz kalibrasyonundan kaynaklı gibi.”
gibi değerlendirmelerin baskın olduğu görülüyor.
Algı yönetimi markalar için kritik olmaya devam edecek. Resmi test belgeleri, bağımsız laboratuvar sonuçları ve ayrıntılı teknik dökümanlar, müşteri güvenini pekiştiren en güçlü unsurlar.

Elektrikli araçların “radyasyon yaydığı” iddiası teknik olarak sürüş güvenliğini tehdit eden bir risk oluşturmuyor. Bu konu, sosyal medyanın doğrulanmamış içerik üretme hızının doğal bir çıktısı. Gerçek veri setleri, uluslararası standartlar ve üretici test raporları incelendiğinde elektrikli araçların EMF seviyeleri günlük hayatta maruz kaldığımız birçok cihazdan — örneğin evdeki indüksiyon ocaklarından, kablosuz şarj ünitelerinden, hatta yüksek trafolu sokak lambalarından — daha düşük seviyelerde kalıyor.
Türkiye pazarı büyürken, tüketicilerin bu tip teknik tartışmalara daha profesyonel yaklaşması bekleniyor. Markaların ise şeffaf iletişim, bağımsız laboratuvar raporları ve teknik açıklamalarla bu süreci doğru yönetmesi kritik.
SEKTÖREL
12 gün önceSEKTÖREL
19 Kasım 2025SEKTÖREL
19 Kasım 2025KAMPANYALAR
19 Kasım 2025KAMPANYALAR
19 Kasım 2025MARKALAR
19 Kasım 2025İNCELEMELER
19 Kasım 2025SEKTÖREL
19 Kasım 2025SEKTÖREL
19 Kasım 2025MARKALAR
19 Kasım 2025
1
Tesla Cybertruck Fiyatları Tavan Yaptı: En Ucuz Model 100 Bin Dolardan Satışta
5177 kez okundu
2
2025 İlk Çeyreğinde Elektrikli Araç Satışları %29 Artış Gösterdi: Elektrikli Geçiş Hızlanıyor
5110 kez okundu
3
Lincoln’den Radikal Hamle: Lüks Otomobilde Abonelik Modeline Fren!
4967 kez okundu
4
2025 Yılında Türkiye’ye Gelmesi Beklenen Elektrikli Otomobiller
4888 kez okundu
5
Döviz Yükseldi, Fiyatlar Uçuşta: Otomobilde Mayıs Alarmı!
4446 kez okundu