Waymo, Google’ın otonom araç şirketi olarak 2026’da Birleşik Krallık’ta robotaksi hizmeti başlatmayı planlıyor. Bu, şirketin ABD dışındaki ilk büyük genişlemesi olacak ve Londra, bu operasyon için pilot şehir olarak seçildi. Şirket, filo yönetimi için mobilite firması Moove ile iş birliği yaparken, ilk etapta Londra’nın dar ve karmaşık yollarında hizmet verebilmek için yerel ve ulusal otoritelerden gerekli izinleri alıyor.
Bu adım, sadece bir şehirde yeni bir ulaşım alternatifi yaratmak anlamına gelmiyor; aynı zamanda şehir içi mobilite, otonom teknoloji adaptasyonu, yasal altyapı ve kamu güvenliği açısından büyük bir test niteliği taşıyor. Aşağıda bu hamleyi teknik analiz, rakip karşılaştırması ve geleceğe dönük öngörülerle ele alıyoruz.
Waymo’nun sürücüsüz araç teknolojisi, çok katmanlı sensörler, gelişmiş yazılım ve HD haritalama altyapısına dayanıyor.
Waymo araçları, karmaşık şehir koşullarında güvenliği artırmak için şu sensör kombinasyonunu kullanıyor:
LIDAR: 360° tarama ile çevreyi üç boyutlu nokta bulutu şeklinde algılar.
Radar: Her hava koşulunda (yağmur, sis, kar) nesneleri tespit eder.
Kameralar: Trafik işaretleri, yaya davranışları ve ışık sinyallerini algılar.
HD Haritalar ve Lokalizasyon: Önceden oluşturulmuş detaylı haritalar sayesinde araç, konumunu hassas biçimde belirleyebilir ve rotasını optimize edebilir.
Bu yapı, bir sensör devre dışı kalsa bile diğerlerinin sistemi desteklemesi sayesinde yüksek güvenlik sağlar.
Waymo, modüler karar mimarisi ile çalışır. Bu yapı, veri işleme ve kontrolü ayrı katmanlarda yönetir:
Algılama ve Sınıflandırma: Nesneleri (araç, yaya, bisiklet) tanır.
Tahmin ve İzleme: Nesnelerin olası hareketlerini hesaplar.
Planlama: Güvenli ve verimli rotayı belirler.
Kontrol: Fren, hız ve yön komutlarını gerçek zamanlı uygular.
Bu yaklaşım, end-to-end yapay zekaya göre daha istikrarlı ve güvenli bir sürüş sunar.
Londra gibi karmaşık şehirlerde Waymo, başlangıçta coğrafi sınırlı (geofenced) bölgelerde hizmet verecek. Bu, araçların belirlenmiş alan dışına çıkmamasını ve sistem güvenliğinin kontrol altında tutulmasını sağlar.
Waymo’nun ABD’deki saha testlerinde disengagement rate (insan müdahalesi gerektiren durumlar) oldukça düşük. Londra operasyonlarında bu veri, güvenlik standartlarını belirlemek için referans alınacak.
Waymo’nun Londra operasyonunu değerlendirirken rakipler ve teknolojik farklılıklar önem kazanıyor.
Kriter | Waymo | Tesla Robotaxi (FSD) | Wayve |
---|---|---|---|
Otonomi Seviyesi | Level 5 (tam otonom) | Level 4/5 kısmi | Level 4 |
Araç Tipi | Jaguar I-PACE EV | Tesla Model 3 | Nissan Leaf |
Sensör Yapısı | LIDAR + Radar + Kamera | Kamera-only | LIDAR + Radar + Kamera |
Harita Bağımlılığı | HD harita + lokalizasyon | Harita bağımsız | HD harita |
Geofence Desteği | Var (sınırlı bölgeler) | Yok | Var |
Disengagement Oranı | Çok düşük | Orta | Düşük |
Pilot Başlangıcı | 2026 | 2026 | 2026 |
Trafik Algılama | Yüksek doğruluk | Orta | Orta |
Analiz:
Waymo, sensör ve harita kombinasyonu sayesinde en güvenilir ve istikrarlı performansı sunuyor.
Tesla, maliyet avantajına sahip olsa da kamera-only sistemi yağmur, sis gibi koşullarda risk oluşturabiliyor.
Wayve, yerel Londra altyapısına uyum sağlamak için geofence kullanıyor ancak Waymo’nun saha verisine sahip değil.
Birleşik Krallık’ta 2024’te yürürlüğe giren Automated Vehicles Act, otonom araçların güvenli biçimde trafiğe çıkabilmesini sağlayan yasal çerçeveyi tanımlıyor.
Pilot uygulamalar 2026 baharından itibaren başlayacak.
Araçlarda başlangıçta güvenlik sürücüsü bulunması zorunlu olabilir.
Yasal düzenlemeler, sorumluluk, sigorta ve kaza sonrası prosedürleri kapsıyor.
Waymo’nun Londra operasyonu, bu yasal çerçevenin ilk büyük sınavı olacak.
Waymo, Moove ile yaptığı iş birliği sayesinde:
Filonun yönetimi ve bakımı
Şarj altyapısının kurulumu
Yerel operasyonel süreçlerin yönetimi
konularında avantaj sağlıyor. Bu ortaklık, Londra’da sorunsuz ve güvenli operasyonun anahtarı olarak öne çıkıyor.
Daha düşük insan kaynaklı kazalar: Otonom sistemler insan hatalarını minimize ediyor.
Engelsiz ulaşım: Görme engelli bireyler için özel erişilebilir araç deneyimi.
Trafik optimizasyonu: Robotaksiler, trafik yoğunluğunu azaltabilir.
Çevresel fayda: Elektrikli araç altyapısı sayesinde karbon salınımı düşüyor.
Londra’daki başarılı pilot uygulamalar, diğer Avrupa şehirleri için referans olacak.
Türkiye’de büyük şehirler (İstanbul, Ankara) için benzer modeller potansiyel taşıyor.
Otonom ulaşım, toplu taşıma entegrasyonu ile trafik yönetiminde devrim yaratabilir.
Waymo’nun Londra’ya girişi, sadece robotaksi hizmeti sunmakla kalmayacak, şehir içi ulaşımı tamamen dönüştürebilecek bir adım. Teknolojik üstünlük, yasal uyum ve sosyal kabul bu operasyonun başarısında belirleyici olacak.
2026, Londra’da sürücüsüz araçların gerçek anlamda test edileceği ve geleceğin ulaşım modelinin şekilleneceği bir yıl olacak.
SEKTÖREL
17 gün önceSEKTÖREL
27 gün önceKAMPANYALAR
16 Ekim 2025KAMPANYALAR
16 Ekim 2025MARKALAR
16 Ekim 2025İNCELEMELER
16 Ekim 2025SEKTÖREL
16 Ekim 2025SEKTÖREL
16 Ekim 2025MARKALAR
16 Ekim 2025MARKALAR
16 Ekim 2025MARKALAR
16 Ekim 2025MARKALAR
16 Ekim 2025KAMPANYALAR
16 Ekim 2025