Mercedes-Benz, 2025 mali yılına ilişkin beklentilerini aşağı yönlü revize etti. Şirket, otomobil birimi için faaliyet kâr marjı beklentisini %6-8 aralığından %4-6 seviyesine indirirken, 2024 yılına kıyasla grup gelirlerinde “önemli ölçüde düşüş” öngörüyor. Bu gelişmeler, ABD’nin gümrük tarifeleri ve Çin pazarındaki zayıf performansın küresel otomotiv devleri üzerindeki etkilerini açıkça ortaya koyuyor.
2024 Şubat’ında henüz ABD’nin gümrük kararları devreye girmeden önce Mercedes-Benz, otomobil birimi için %6 ila %8 arasında faaliyet kârı bekliyordu. Ancak Nisan ayında bu öngörüsünü geri çeken şirket, Temmuz sonunda %4 ila %6 aralığını hedef olarak belirledi. Bu revizyonun temel nedenleri:
ABD’nin Avrupa otomobillerine %15 gümrük vergisi getirmesi
Çin’de talebin hızla düşmesi
Van ve otomobil satışlarındaki gerileme
Arjantin’deki üretim tesisinin satışı ve yeniden yapılandırma maliyetleri
Şirketin revize edilmiş marj aralığı, gümrük tarifeleri hariç tutulduğunda bile önceki öngörünün alt sınırına denk geliyor. Mercedes, 2025 ikinci çeyreğinde gümrük tarifelerinin kâra etkisini 150 baz puan olarak açıkladı. Bu, yaklaşık 362 milyon euro (yaklaşık 418 milyon dolar) anlamına geliyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa menşeli otomobillere yönelik başlattığı gümrük tarifesi uygulamaları, özellikle Alman üreticileri hedef almış durumda. Pazar günü imzalanan ABD-AB çerçeve anlaşması ile kriz büyük oranda kontrol altına alındı. Yüzde 15’lik tarife oranı, daha önce konuşulan %30 tehdidine göre düşük olsa da, Mercedes gibi ABD’ye yüksek oranda ihracat yapan üreticiler için hâlâ ciddi bir maliyet yaratıyor.
Morningstar verilerine göre, Mercedes-Benz Avrupa’dan ABD’ye en fazla otomobil ihraç eden üreticilerden biri. Bu nedenle tarife değişiminden hem en fazla zarar gören, hem de anlaşma sonrası en fazla toparlanma potansiyeli taşıyan marka konumunda. Alabama eyaletinde bulunan Tuscaloosa üretim tesisi sayesinde bazı modellerin ABD içi montajla kısmi avantaj elde etmesi ise stratejik bir unsur olarak dikkat çekiyor.
Mercedes-Benz’in 2025 ikinci çeyrek düzeltilmiş faaliyet kârı geçen yılın aynı dönemine göre yarıdan fazla düşerek 1,99 milyar euroya (2,30 milyar dolar) geriledi. Arjantin’deki fabrikanın satışı ve yeniden yapılandırma süreçlerinden kaynaklanan 750 milyon euroluk ek maliyetle birlikte, net faaliyet kârı 1,27 milyar euroya düştü.
Grup gelirleri ise 33,15 milyar euro olarak açıklandı ve geçen yılın aynı dönemine göre %9 azaldı. Bu düşüşte, hem ticaret politikaları hem de genel satış performansındaki gerileme etkili oldu.
Çin, uzun süredir Mercedes-Benz için en büyük büyüme pazarıydı. Ancak 2025 ilk yarı sonuçları bu avantajın kaybedildiğini gösteriyor:
2025 ilk çeyrekte satışlar %10 düştü
İkinci çeyrekte bu oran %19’a çıktı
Jefferies analizinde bu durumun sürpriz olmadığı belirtilirken, özellikle Çin’deki yerel markaların fiyat kırma politikalarının ve artan rekabetin Mercedes’in kârlılığı üzerinde baskı kurduğu vurgulandı.
Mercedes’in yanı sıra Volkswagen Grubu’na bağlı Porsche de yıl sonu kâr hedefini aşağı çektiğini açıkladı. Lüks otomobil segmentinde yaşanan bu genel kâr daralması, global olarak premium segmentte bir kırılma yaşandığını gösteriyor.
Mercedes-Benz, Türkiye’de premium segmentteki en güçlü markalardan biri. Ancak:
Yüksek ÖTV oranları
Euro/TL kurundaki oynaklık
2025’in ikinci çeyreğinde daralan kredi koşulları
… nedeniyle satışlar sınırlı seyrediyor. Mercedes’in fiyatları kur kaynaklı olarak neredeyse her ay güncellenirken, tüketici tercihleri daha kompakt ve elektrikli modellere kayıyor. Bu bağlamda, Mercedes’in elektrikli EQ serisinin Türkiye’deki başarısı sınırlı kalabilir.
Mercedes’in mevcut durumdan çıkışı için bazı stratejik adımlar öne çıkıyor:
ABD üretimini artırarak tarife etkisini azaltmak
Çin’de yerelleşmiş modeller ve rekabetçi fiyatlarla pazar payını korumak
Avrupa’da elektrikli araç yatırımlarını hızlandırarak kâr marjını yeniden yükseltmek
Türkiye gibi yükselen pazarlarda daha uygun fiyatlı modellerle rekabet gücü sağlamak
Mercedes-Benz, özellikle Çin ve ABD kaynaklı baskılar nedeniyle gelirlerinde ve faaliyet kârında ciddi bir daralma yaşadı. Buna karşın şirket, operasyonel etkinlikleri artırmaya ve piyasa koşullarına adapte olmaya yönelik çok yönlü bir strateji uyguluyor. İşte bu stratejilerin temel bileşenleri:
Mercedes, ABD’ye yönelik %15 gümrük tarifeleri nedeniyle ABD içi üretimi artırma stratejisi izliyor. Alabama/Tuscaloosa tesisinde SUV modellerinin üretim kapasitesi genişletiliyor.
Amaç:
İhracat maliyetlerini düşürmek
Gümrük tarifelerinden etkilenmeyen ürün gamı oluşturmak
Lojistik zincirlerini kısaltarak tedarik sürelerini optimize etmek
2025 ikinci çeyrekte açıklanan 750 milyon euro tutarındaki yeniden yapılandırma maliyeti, Arjantin’deki üretim operasyonlarının durdurulmasından kaynaklandı. Bu adım, düşük verimli pazarlardan çıkma yönündeki stratejinin bir parçası.
Mercedes-Benz, “Ambition 2039” adlı sürdürülebilirlik stratejisiyle sadece çevresel değil, aynı zamanda maliyet odaklı dönüşüm adımlarını da uygulamaya koyuyor:
Üretimde otomasyon oranını artırma
Parça sayısını azaltarak montaj sürelerini düşürme
Dijital tedarik zinciri yönetimiyle stok optimizasyonu
Dönüştürülebilir platformlar (örneğin MMA platformu) ile model çeşitliliğini tek altyapıdan sağlama
Çin’deki yerli markaların agresif fiyat kırma politikalarına karşı Mercedes, yüksek marjlı modellerin yerini daha uygun fiyatlı varyantlarla değiştirme planı yapıyor. Örneğin:
Uzun dingil mesafeli (LWB) versiyonları sadece Çin pazarı için geliştirme
EQB ve EQA gibi kompakt SUV’larda daha düşük başlangıç fiyatları sunma
Donanım paketlerini sadeleştirerek üretim maliyetlerini düşürme
Mercedes, Çin pazarı için WeChat ve TikTok gibi yerel uygulamalarla entegre çalışan dijital müşteri deneyimi platformları geliştiriyor. Amaç, sadakat oranını artırmak ve genç tüketici kitlesini elde tutmak.
2025 sonundan itibaren devreye alınacak olan MMA platformu, Mercedes’in hem içten yanmalı motorlu hem de elektrikli modellerini aynı altyapı üzerinde üretebilmesini sağlayacak.
Faydaları:
Geliştirme maliyetlerini %25’e kadar düşürme
Platformlar arası bileşen paylaşımıyla maliyet verimliliği
Küresel pazarlarda esnek üretim olanağı
EQ serisinin yüksek fiyatlı versiyonlarının satışlarında yavaşlama görülmesi üzerine, Mercedes-Benz 2026’ya kadar giriş seviyesi elektrikli araçlar için yeni bir segment oluşturmayı hedefliyor. Bu modellerin 30.000 euro altı fiyatlandırma ile Çin ve Türkiye gibi pazarlarda hacim artırması bekleniyor.
Mercedes, geleneksel bayilik sisteminden çıkıp doğrudan satış modeline (agency model) geçmeye başladı. Almanya, Birleşik Krallık ve İskandinav ülkelerinde uygulanan bu modelde:
Fiyat kontrolü Mercedes’in elinde kalıyor
Aracın mülkiyeti ve satış riskleri üreticide kalıyor
Müşteri verileri doğrudan üreticiye aktarıldığı için pazarlama stratejileri daha verimli hale geliyor
Türkiye pazarı da 2026 sonuna kadar bu modele dâhil edilecek.
Mercedes Me platformu üzerinden araç konfigürasyonu, online rezervasyon, bakım randevuları gibi işlemler tamamen dijitalleştiriliyor. Bu sayede, bayi ziyaretlerinin azalmasıyla operasyonel maliyetlerde tasarruf sağlanması hedefleniyor.
Mercedes’in yukarıdaki stratejileri, 2025 boyunca şirketin büyüme hızını kısıtlasa da, 2026 ve sonrası için operasyonel esneklik, maliyet kontrolü ve dijitalleşme açısından avantaj sağlayacaktır. Özellikle:
ABD ve Çin gibi büyük pazarlarda bölgesel optimizasyon
Avrupa’da yeşil dönüşüm yatırımları
Maliyet tabanlı verimlilik artışı
Mercedes’i küresel rekabette yeniden yukarı taşıyabilecek hamlelerdir.
KAMPANYALAR
19 saat önceMARKALAR
2 gün önceİNCELEMELER
25 gün önceSEKTÖREL
01 Ağustos 2025SEKTÖREL
01 Ağustos 2025MARKALAR
01 Ağustos 2025MARKALAR
01 Ağustos 2025MARKALAR
01 Ağustos 2025MARKALAR
01 Ağustos 2025KAMPANYALAR
01 Ağustos 2025MARKALAR
01 Ağustos 2025MARKALAR
01 Ağustos 2025MARKALAR
01 Ağustos 2025