Lüks otomobil dünyasında Bugatti adı, hız, mühendislik harikası motorlar ve sınırlı üretim stratejisiyle eş anlamlı. Marka geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, yalnızca 250 adet üretilecek Bugatti Tourbillon ve 40 adetle sınırlı Bugatti Bolide için sipariş kapasitesinin dolduğunu duyurdu. Bu durum, Bugatti’nin 2029 yılına kadar üreteceği tüm araçların şimdiden satıldığı anlamına geliyor.
Bu haber, hiper otomobil dünyasında bir dönüm noktası. Çünkü Bugatti artık yalnızca sınırlı üretim otomobiller değil, aynı zamanda hibrit güç üniteleri ile geleceğe yön veriyor. Gelin, Tourbillon ve Bolide modellerini teknik açıdan detaylı inceleyelim, rakiplerle karşılaştıralım ve lüks otomobil pazarının geleceğine dair öngörüler yapalım.
Bugatti Tourbillon, markanın hibrit teknolojilere attığı en büyük adım.
Motor: 8.3 litrelik V16 atmosferik motor
Elektrik desteği: 3 adet elektrik motoru
Toplam güç: 1.800 bg
0-100 km/s: 2 saniyenin altında
Maksimum hız: 400 km/s üzeri (elektronik sınırlama opsiyonlu)
Bu veriler, Tourbillon’un yalnızca bir “geçiş modeli” değil, hiper otomobil segmentinde hibrit çağın yeni standardı olduğunu gösteriyor.
Bolide ise tamamen pist kullanımı için geliştirilmiş bir mühendislik şaheseri.
Motor: 8.0 litrelik W16 quad-turbo
Güç: 1.600 bg
Ağırlık: 1.240 kg
Güç/Ağırlık Oranı: 1.29 kg/beygir (hiper otomobil segmentinde rekor seviyelerden biri)
Tasarım: FIA standartlarına uygun, saf pist aerodinamiği
Bolide’nin en önemli özelliği, yalnızca 40 adet üretilmesi ve koleksiyon değeri taşıması. Bu da modelin uzun vadede astronomik ikinci el değerine ulaşacağını gösteriyor.
Bugatti’nin yeni modelleri, yalnızca marka sadakatiyle değil, sundukları teknik üstünlüklerle de rakiplerinden ayrılıyor. İşte öne çıkan rakip hiper otomobillerle kıyaslama tablosu:
Model | Motor & Hibrit Sistemi | Toplam Güç | 0-100 km/s | Üretim Adedi | Tahmini Fiyat |
---|---|---|---|---|---|
Bugatti Tourbillon | 8.3L V16 + 3 elektrik motoru | 1.800 bg | <2 sn | 250 | 3,8-4 milyon € |
Bugatti Bolide | 8.0L W16 quad-turbo | 1.600 bg | ~2,2 sn | 40 | 4-5 milyon € |
Koenigsegg Jesko Absolut | 5.0L V8 twin-turbo | 1.600 bg | 2,6 sn | ~125 | 3 milyon € |
Aston Martin Valkyrie | 6.5L V12 + elektrik motoru | 1.160 bg | 2,6 sn | ~150 | 2,5-3 milyon € |
Mercedes-AMG One | 1.6L F1 motoru + 4 elektrik motoru | 1.063 bg | 2,9 sn | 275 | 2,7 milyon € |
Rimac Nevera | 4 elektrik motoru (tam elektrikli) | 1.914 bg | 1,85 sn | 150 | 2,2 milyon € |
Bu tablo, Tourbillon’un hibrit hiper otomobil dünyasında Koenigsegg ve Rimac arasında konumlandığını gösteriyor.
Bolide ise pist odaklı tasarımı ve sınırlı üretim adedi ile “koleksiyonluk bir mühendislik eseri” kategorisine giriyor.
Bugatti’nin sipariş kapasitesini 2029’a kadar doldurması, markanın arz-talep dengesini bilinçli şekilde kontrol ettiğini gösteriyor. Lüks otomobil pazarında sınırlı üretim, her zaman yüksek prestij ve ikinci el değer demektir.
Ayrıca Tourbillon, Bugatti’nin elektrifikasyona adım atması açısından büyük önem taşıyor. Ferrari SF90 Stradale ve Mercedes-AMG One gibi hibrit rakipleriyle aynı lige çıkarken, geleneksel V16 motor karakterini de koruyor.
Türkiye’de Bugatti satışları doğrudan bulunmasa da, bazı koleksiyonerler bu araçları yurt dışı bağlantıları üzerinden getiriyor. Vergi ve ÖTV politikaları nedeniyle fiyatlar astronomik seviyelere ulaşıyor.
Ortalama bir Bugatti Tourbillon Türkiye’de vergiler dahil 200 milyon TL üzeri etikete ulaşabilir.
Bolide gibi pist odaklı bir araç ise yalnızca koleksiyon amaçlı getirilebilir.
Türkiye pazarında asıl etkisi, otomobil tutkunları ve koleksiyonerler için prestij göstergesi olmasıdır.
Bugatti, hibrit teknolojiyi yalnızca emisyon regülasyonlarını karşılamak için değil, performansı artırmak için de kullanıyor.
V16 motorun karakteri korunurken elektrik desteği hızlanmayı daha da agresif hale getiriyor.
2030 sonrası için tamamen elektrikli bir Bugatti hiper otomobil bekleniyor.
Tourbillon ve Bolide’nin ikinci el piyasasında %50-100 değer artışı yapması öngörülüyor.
Özellikle 40 adetle sınırlı Bolide, tıpkı McLaren F1 veya Ferrari F40 gibi zamanla kült statüsüne ulaşabilir.
Hiper otomobil kullanıcıları, yalnızca performans değil aynı zamanda “benzersizlik” arıyor.
Tourbillon, hibrit sistemle modern çağın ihtiyacına cevap veriyor.
Bolide ise saf pist deneyimiyle “oyuncak” statüsünde.
Bugatti’nin Solitaire programı sayesinde 2029 sonrası için VIP müşterilere sınırsız kişiselleştirme imkânı da sunuluyor.
Bugatti, Tourbillon ve Bolide ile yalnızca otomobil değil, gelecek vizyonu satıyor.
Tourbillon, hibrit hiper otomobil segmentinde çıtayı yükseltiyor.
Bolide, pist odaklı mühendisliğin sanat eseri seviyesindeki örneği oluyor.
2029’a kadar tüm kapasitenin dolmuş olması ise Bugatti’nin marka değerini katlıyor.
📌 Özetle: Eğer bir Bugatti sahibi olmak istiyorsanız, artık 2030 sonrasını beklemeniz gerekecek.
Peki sizce?
Hibrit hiper otomobil çağında Bugatti Tourbillon mu yoksa tam elektrikli Rimac Nevera mı geleceğe daha çok damga vuracak?
KAMPANYALAR
12 gün önceKAMPANYALAR
22 gün önceMARKALAR
23 gün önceİNCELEMELER
22 Ağustos 2025SEKTÖREL
22 Ağustos 2025SEKTÖREL
22 Ağustos 2025MARKALAR
22 Ağustos 2025MARKALAR
22 Ağustos 2025MARKALAR
22 Ağustos 2025MARKALAR
22 Ağustos 2025KAMPANYALAR
22 Ağustos 2025MARKALAR
22 Ağustos 2025MARKALAR
22 Ağustos 2025