Avrupa’ya Damgasını Vuran, Türkiye’ye Gelmeyen Elektrikli SUV’un Sıradışı Teknolojisi!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Çinli elektrikli araç üreticisi Leapmotor, küresel pazarlarda iddialı bir adım atarak Leapmotor B10 modelini tanıttı. LEAP 3.5 platformu üzerine inşa edilen bu model, Avrupa pazarına 8 Eylül 2025 tarihinde giriş yapacak ve aynı gün teslimatlara başlanacak .

Bu stratejik hamle, Leapmotor’un globalleşme yolundaki kararlılığını ve teknolojik yetkinliğini gözler önüne seriyor.

Teknik Altyapı ve Model Özellikleri

Motor ve Batarya Teknolojisi

Leapmotor B10, iki farklı güç seçeneğiyle sunuluyor:

• 132 kW Motor: 56.2 kWh LFP batarya ile donatılmış ve 510 km menzil sunuyor.

• 160 kW Motor: 56.2 kWh veya 67.1 kWh LFP batarya seçenekleriyle, 600 km menzil sağlıyor .

Her iki motor seçeneği de arka tekerlekten çekiş (RWD) sistemine sahip ve 800V elektrik mimarisi kullanıyor. Bu sayede, DC hızlı şarj ile %30’dan %80’e şarj süresi sadece 20 dakika.

Gelişmiş Sürüş ve Güvenlik Sistemleri

B10, Hesai ATX LiDAR sensörü, 3 mmWave radar, 2 adet 8MP ön kamera ve 360 derece kamera sistemi ile donatılmıştır. Bu donanımlar, Qualcomm Snapdragon Ride 8650 işlemci ile entegre çalışarak, gelişmiş ADAS (Advanced Driver Assistance Systems) fonksiyonlarını mümkün kılar. Leapmotor, bu özelliklerin 2025 sonuna kadar denetimli şehir içi otonom sürüş seviyesine ulaşmasını hedefliyor .

Küresel Test ve Yerelleştirilmiş Performans

Leapmotor B10, 18 ülkede, 200 şehirde ve toplamda 1 milyon kilometreyi aşkın bir test sürecinden geçti. Bu testler, aracın farklı iklim ve yol koşullarındaki dayanıklılığını ölçmeyi amaçladı. Ayrıca, 195 büyük şehiri kapsayan bir hava durumu veritabanı oluşturularak, batarya ve şasi sistemlerinin her türlü iklim koşulunda optimum performans göstermesi sağlandı .

Rakip Modellerle Karşılaştırma

Leapmotor B10, Avrupa pazarında BYD Atto 3, MG ZS EV ve Dacia Spring gibi modellerle rekabet edecek. Aşağıdaki tabloda, bu modellerin teknik özellikleri karşılaştırılmaktadır:

Not: Fiyatlar ve teknik veriler, 2025 yılı itibarıyla Avrupa pazarındaki güncel verilere dayanmaktadır.

Global ve Türkiye Pazarı Analizi

Avrupa Pazarı

Leapmotor B10, Avrupa’da İspanya, Almanya, Fransa, İtalya gibi ülkelerde satışa sunulacak ve başlangıç fiyatı €29.900 olarak belirlenmiştir . Şirket, Avrupa’da 30’dan fazla satış ve servis noktasına sahip olup, bu sayıyı artırmayı hedeflemektedir. 2025 yılı sonuna kadar Avrupa’da 20’den fazla pazara girmeyi planlamaktadır.

Türkiye Pazarı

Türkiye, Çin menşeli elektrikli araçlara uygulanan ek vergi ve zorunlu servis şartları nedeniyle, Leapmotor B10’un satışa sunulmayacağı ilk ülkeler arasında yer almaktadır. Bu durum, Çinli elektrikli araç markalarının Türkiye pazarına girişini zorlaştırmaktadır. Ancak, Avrupa’da elde edilecek başarı, Türkiye’deki regülasyonların değişmesi durumunda pazarın açılmasına zemin hazırlayabilir.

Gelecek Öngörüleri ve Tüketici Beklentileri

Satış Öngörüleri

Leapmotor, 2025 yılı sonuna kadar 20’den fazla ülkeye girmeyi ve 4.000 siparişi aşmayı hedefliyor . Bu hedefler, şirketin küresel pazarlarda güçlü bir konum elde etme amacını göstermektedir.

Elektrikli Dönüşüm ve Batarya Teknolojisi

Leapmotor B10, LFP (Lityum Demir Fosfat) batarya kullanarak, uzun ömür ve güvenlik sunmaktadır. Bu teknoloji, batarya maliyetlerini düşürerek, elektrikli araçların daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamaktadır.

Kullanıcı Yorumları ve Beklentiler

Kullanıcılar, Leapmotor B10’un gelişmiş sürüş destek sistemleri, uzun menzil ve rekabetçi fiyat gibi özelliklerini olumlu değerlendirmektedir. Ancak, bazı kullanıcılar şarj altyapısının yetersizliği ve servis ağının sınırlılığı gibi konularda endişelerini dile getirmektedir.

Leapmotor B10, teknik özellikleri, uygun fiyatı ve gelişmiş teknolojileriyle dikkat çekiyor. Avrupa pazarında rekabetçi bir seçenek sunan bu model, Türkiye pazarına da girmesi durumunda önemli bir alternatif oluşturabilir. Ancak, regülasyonlar ve pazar dinamikleri, bu sürecin önündeki engelleri oluşturuyor. Elektrikli araçların geleceği, sadece teknolojik gelişmelerle değil, aynı zamanda politik kararlar, vergi düzenlemeleri ve altyapı yatırımları ile şekillenecektir.