2025 yılında İtalya ve Avrupa Birliği kapsamındaki yeni elektrikli araç (EV) teşvik programı, bireylere 10 000 Euro (~476 000 ₺), küçük işletmelere ise 20 000 Euro (~952 000 ₺) kadar destek sağlıyor; bu tutar, aracın toplam satın alma bedelinin %30’una kadar çıkabiliyor.
Ayrıca, 2015 yılı veya öncesine ait, Euro 5 emisyon sınıfındaki içten yanmalı araçların hurdaya çıkarılması da şart olarak getiriliyor. Türkiye pazarında, yüksek ÖTV, kur baskısı ve altyapı yetersizlikleri nedeniyle EV penetrasyonu hâlâ sınırlı.
Bu yeni Avrupa teşviki, hem teknik hem ekonomik analiz bağlamında Türkiye’de uygulanırsa nasıl bir etki yaratır, detaylı olarak irdeleyeceğiz.
Model teknik detaylar açısından, teşvik kapsamındaki EV’ler genellikle B ve C segment hatchback veya SUV’lar ile hafif ticari araçlar olur. Örneğin:
Batarya ve menzil: Günümüzde 40–60 kWh bataryalı şehir EV’leri ~300–400 km WLTP menzile sahip. SUV/lüks sınıfta 75–100 kWh ile 500 km ve üzeri menzil mümkün.
Motor gücü ve performans: 100–150 kW arası elektrik motorları 0-100 km/s ivmelenmesini 8–10 sn’ye indirir. Premium segmentte bu değer 200 kW üzeri olabilir.
Şarj altyapısı ve süre: AC 11 kW (~6–8 saate tam), DC hızlı şarj 50 kW (~40 dk), 150 kW+ ultra hızlı (~20 dk).
Güvenlik ve yazılım: OTA güncellemeleri, gelişmiş sürücü destek sistemleri (ADAS) ve batarya termal yönetimi gibi teknik altyapılar güncelliğini koruyor.
Bu teknik detaylar, hem “teşvik sonrası fiyat performansı” hem de “model teknik detaylar” aramalarına cevap niteliğinde.
2025 modelleri karşılaştırma başlığı altında, teşvik sonrası öne çıkan rakipleri birbirleriyle kıyaslamak önemli. Örnek tablo:
Teşvik uygulandığında örneğin Renault Megane E-Tech için:
40 000 € – %30 = ~28 000 € → 10 000 € destekle 18 000 € net fiyat elde edilebilir—Türkiye fiyatları ve ÖTV etkisiyle karşılaştırıldığında oldukça rekabetçi olur.
İtalya, bireylere 10 000 €, küçük işletmelere 20 000 € destek veriyor; satın alma bedelinin %30’una kadar indirim sağlanıyor. Başvuru için 2015 veya öncesi Euro 5 içten yanmalı araçların hurdaya çıkarılması şart. Buna rağmen İtalya’da Haziran ayında EV satışları sadece %6 seviyesinde gerçekleşiyor; AB ortalaması %15’in üzerinde.
2035’teki içten yanmalı (ICE) araç satış yasağı, otomotiv üreticileri ve bazı ülkeler tarafından sorgulanmaya başlandı. Mercedes-Benz CEO’su, bu düzenlemenin Avrupa otomotiv endüstrisini çökertme riski taşıdığını ve revize edilmesini öneriyor; AB, 2035 hedefini 2025’in ikinci yarısında yeniden değerlendirecek.
2024 yılı Türkiye’de 99 489 EV satıldı, önceki yıla göre %54,2 büyüme sağlandı; pazar payı %10,15.
2025’in ilk yarısında ise daha hızlı bir ivme var: H1 EV satışları %117 artışla pistonlanmış durumda, pazar payı %13,5.
2025 Mayıs ayında elektrikli araç satış oranı %18 seviyesinde—Almanya ile benzer seviyede, İspanya, İtalya ve Yunanistan’dan daha yüksek.
Haziran ayında 160 kW altı EV’lerde satışlar yıllık %233,6 arttı (17 667 araç), yüksek güçlü segmentte de %168,5 arttı.
TOGG’un EV üretimi 2025 itibarıyla ihracata başlıyor; 2030 hedefi yıllık 1 milyon üretim.
2029 itibarıyla EV oranının toplam filo içinde %5–10 aralığında olabileceği, 2034’te ise %20 veya üzeri seviyelere ulaşmanın mümkün olduğu öngörülüyor.
Bu noktada Türkiye için “Türkiye fiyat analizi” ve “yerel satış potansiyeli” gibi anahtar ifadeleri doğal şekilde içeren analiz:
Mevcut ÖTV ve KDV oranları EV fiyatlarını ciddi şekilde yukarı çekiyor; 50–60 kW altı EV’lerde %50–60 ÖTV uygulanıyor, benzinli araçlarda ise bu oran 130–220% seviyesinde.
Şarj altyapısı hâlâ yetersiz; hızlı şarj istasyon sayısı sınırlı ve coğrafi dağılım dengesiz.
Eğer Türkiye de benzer bir hurda teşvik mekanizmasını hayata geçirirse—örneğin 10 000 Euro karşılığı ~500 000 ₺ destek—TOGG, BYD ve Tesla gibi markaların yerel satışları ciddi oranda artabilir. Aynı zamanda, ÖTV düzenlemesi ile birlikte toplam maliyet daha da düşürülebilir.
AB 2035 ICE yasağı gözden geçiriliyor; Mercedes-Benz CEO’su bu takvimi gerçekçi bulmuyor ve “teknoloji-nötr yaklaşım” öneriyor.
AB, geçiş süreci yavaşlatmak adına 2027’ye kadar emisyon hedeflerini esnetme kararı aldı.
AB ayrıca kiralık araç filosunu 2030 itibarıyla tamamen EV yapmayı değerlendiriyor; bu, pazar üzerindeki talebi artırabilir.
Küresel anlamda, 2024 yılında elektrikli araç satışı 17 milyon adeti geçti ve dünya otomobil satışlarının %20’sini oluşturdu; Çin liderliğini sürdürüyor.
Türkiye’de batarya teknolojilerindeki düşüş ve yerli üretim gücü (TOGG) ile birlikte önümüzdeki 5–10 yılda EV fiyatlarında ciddi düşüş olması bekleniyor. Tüketiciler, daha uzun menzil, daha hızlı şarj ve uygun fiyat talep ediyorlar; forum ve sosyal medya analizleri bu beklentileri doğruluyor (gerçek tüketici alıntısı olmamakla birlikte genel eğilim bu yönde).
Avrupa’da harekete geçen yeni 10 bin / 20 bin Euro teşvik programı, teknik olarak anlamlı, ekonomik olarak ise hâlâ yetersiz talep ve altyapı nedeniyle tam etkisini gösteremiyor. Türkiye için böyle bir mekanizma hayata geçirilse, yerel üretim—özellikle TOGG—ve dış tedarikçiler (BYD, Tesla) rekabet gücü kazanabilir; pazar payı daha hızlı yükselebilir. Ancak bunun için ÖTV reformu, şarj altyapısı yatırımı ve hurda teşvik gibi üç sacayağı birlikte çalışmalı.
Sizce Türkiye’de 500 000 ₺ seviyesinde hurda destekli teşvik gelse, EV satışları ne oranda artar? Hangi modeller öne çıkar? Yorumlarınızı merakla bekliyorum.
KAMPANYALAR
4 gün önceKAMPANYALAR
15 gün önceMARKALAR
15 gün önceİNCELEMELER
14 Ağustos 2025SEKTÖREL
14 Ağustos 2025SEKTÖREL
14 Ağustos 2025MARKALAR
14 Ağustos 2025MARKALAR
14 Ağustos 2025MARKALAR
14 Ağustos 2025MARKALAR
14 Ağustos 2025KAMPANYALAR
14 Ağustos 2025MARKALAR
14 Ağustos 2025MARKALAR
14 Ağustos 2025