Türkiye motosiklet pazarı, Avrupa’yı yakalayan hızlı büyüme ve yenilikçi üretim dinamikleriyle dikkat çekiyor. Ancak, son yıllarda giderek artan 125 cc motosikletlerin 50 cc ruhsatı ile satılması usulsüzlükleri sektörde ciddi vergi kayıplarına, trafik güvenliği risklerine ve haksız rekabete yol açıyor.
Volta Motor Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa İnci’nin uyarıları, teknik altyapı eksikliklerinden yasal düzenlemelere kadar kapsamlı sorunları ortaya koyuyor. Bu yazıda, Türkiye motosiklet pazarındaki ruhsatlandırma usulsüzlüklerini teknik performans farkları, ekonomik maliyetler ve yasal denetim süreçleri açısından detaylı şekilde analiz ediyor; sektörün geleceğine dair önemli perspektifler sunuyoruz.
50 cc motosikletler genellikle 2-3 beygir güç üretirken maksimum hızları 45-50 km/s arasında değişir. Bu motorlar, özellikle yeni sürücüler için düşük hızda ve şehir içi kısa mesafelerde güvenli kullanım amaçlı tasarlanmıştır.
125 cc motorlar ise ortalama 10-15 beygir güç üretir ve hızları 90-110 km/s’ye kadar çıkar. Bu motorlar şehir içi ve şehirlerarası kullanıma uygun, daha güçlü ve performanslı araçlardır.
Ancak 125 cc motorların 50 cc ruhsatıyla satışa sunulması, sürücülerin ehliyet ve deneyim eksikliği ile beraber kontrol zorlukları, ani hızlanma, fren mesafesi ve denge sorunları gibi güvenlik risklerini artırmaktadır.
50 cc ruhsatlı motosikletlerin fren ve süspansiyon sistemleri düşük hız ve hafif yapıya göre dizayn edildiğinden, 125 cc motorun yüksek hız ve performansı bu sistemler üzerinde aşırı yük oluşturur.
Bu araçlarda ABS (Anti-lock Braking System) gibi gelişmiş fren sistemleri genellikle bulunmaz, bu da ani frenlerde kaza riskini yükseltir.
125 cc motorların ağırlığı ve yapısal dayanıklılığı 50 cc sınıfına göre farklıdır. Yanlış ruhsatlandırma taşıma kapasitesinde dengesizlik ve sürüş sırasında denge problemleri doğurur.
Daha ağır ve hızlı araçların düşük ruhsatla kullanılması, trafik güvenliği için büyük tehlike oluşturur.
50 cc motosikletlerde uygulanan MTV muafiyeti veya düşük vergi oranları, 125 cc motorlarda yıllık yaklaşık 1.000-1.200 TL bandındadır.
Ayrıca, trafik sigortası primleri motor hacmine göre değişir; 125 cc motorlar için yıllık sigorta maliyeti 10.000-12.000 TL civarındadır.
Ruhsat usulsüzlüğü nedeniyle devletin sadece 5 yıl içinde vergi ve sigorta gelirlerinde 40 milyar TL’ye varan kayıp yaşandığı hesaplanmaktadır.
TÜİK ve Emniyet verilerine göre, Türkiye’de yaklaşık 400 bin motosiklet kayıt dışı olarak trafiğe çıkmıştır.
Denetimler çoğunlukla satış öncesinde ve vitrin araçlarında yapılırken, satış sonrası ruhsatlandırma ve tescil aşamalarındaki usulsüzlükler tespit edilememektedir.
Bu nedenle, denetim mekanizmalarının satış sonrası süreçleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi gerekmektedir.
Usulsüz ruhsatlandırma, vergisini ödeyen ve mevzuata uygun çalışan firmalara karşı ciddi bir haksız rekabet yaratıyor.
Özellikle yerli üreticiler ve dürüst satıcılar, vergi ve mevzuat yükümlülüklerine rağmen fiyat rekabetinde dezavantajda kalıyor.
Bu durum, sektörün kurumsallaşmasını ve sürdürülebilir büyümesini engelliyor.
2024 yılında Türkiye’de 1,26 milyon motosiklet tescil edilmiştir; bunların yaklaşık %40’ı 50 cc segmentindedir.
Ancak bu segmentte ruhsat usulsüzlüğü oranının yaklaşık %80 olduğu tahmin edilmekte, yani yılda yaklaşık 300-350 bin motosiklet kayıt dışı olarak trafiğe çıkmaktadır.
Türkiye, Avrupa’nın toplam motosiklet satış rakamlarına yakın büyüklükte bir pazara sahiptir.
Yerli üretim ve elektrikli motosiklet girişimleri (örneğin Volta Motor) sektörde kalite, çevre duyarlılığı ve teknolojik yenilik açısından büyük potansiyel taşımaktadır.
Ancak bu hızlı büyümenin sürdürülebilirliği için ruhsatlandırma ve denetim süreçlerinin iyileştirilmesi zorunludur.
Türkiye’de 15 yıldır faaliyet gösteren Volta Motor, 900’den fazla kişiye istihdam sağlamakta ve ağırlıklı olarak elektrikli motosiklet üretimi yapmaktadır.
Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa İnci, sektördeki usulsüzlüklerin sektörün gelişimine engel olduğunu vurgulamakta ve AR-GE yatırımlarına hız vererek daha kaliteli, güvenli ve çevreci motosikletlerin üretimini hedeflemektedir.
İnci, dürüst üreticiler ve satıcılarla birlikte sektörün adil ve rekabetçi bir yapıya kavuşması gerektiğini söylüyor.
Türkiye motosiklet pazarındaki 125 cc motorların 50 cc ruhsatıyla satılması sorunu, hem devletin vergi gelirleri açısından hem de trafikte güvenlik açısından büyük risk teşkil ediyor. Performans, fren-denge sistemleri ve sürücü eğitimleri gibi teknik unsurların göz ardı edilmesi, kazaların artmasına zemin hazırlıyor.
Bu sorunun çözümü için:
Denetimlerin tescil aşamasını da kapsayacak şekilde genişletilmesi,
Ruhsat sınıfları ile motor hacmi ve performansın uyumlu hale getirilmesi,
Sürücü eğitimlerinin zorunlu ve etkili denetimle desteklenmesi,
Yasal yaptırımların artırılması ve sektör paydaşlarının bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
Türkiye motosiklet pazarının sağlıklı, sürdürülebilir ve güvenli büyümesi ancak bu adımların atılmasıyla mümkün olabilir.
KAMPANYALAR
8 gün önceMARKALAR
9 gün önceİNCELEMELER
08 Ağustos 2025SEKTÖREL
08 Ağustos 2025SEKTÖREL
08 Ağustos 2025MARKALAR
08 Ağustos 2025MARKALAR
08 Ağustos 2025MARKALAR
08 Ağustos 2025MARKALAR
08 Ağustos 2025KAMPANYALAR
08 Ağustos 2025MARKALAR
08 Ağustos 2025MARKALAR
08 Ağustos 2025MARKALAR
08 Ağustos 2025